Nurse Jackie s03e12 Episode Script

…Deaf Blind Tumor Pee-Test

Nurse Jackie'nin önceki bölümlerinde - Karýmý her gün görüyorsun, deðil mi? - Ne söylemeye çalýþýyorsun? Neden bahsettiðimi anlamýþ olmalýsýn.
Bir sorunumuz var.
- "Biz" diye bir þey yok.
- Kevin biliyor.
- Jackie Peyton'la görüþecektim.
- Kimsiniz? - Kocasýyým.
- Jackie evli deðil ki.
Beni odaya çekip hastalara ilaç veremeyeceðimi söylüyorsun ve üstüne gelmememi mi bekliyorsun? Ýnsan Kaynaklarý tam bir soruþturma baþlatýrsa söyleyecek hiçbir þeyim olmaz.
Ýki hafta oldu, Gloria.
Hayatýma devam etmek istiyorum.
Tedavi olabilmen adýna, senin durumundaki biri için en iyi olduðunu düþündüðüm ilacý yazacaðým.
Heykellerini geri almaya mý çalýþýyorsun? Ben þapel için istiyorum Coop ise düðünü için istiyor.
Ýki taraf da kazançlý çýkacak.
Birkaç yama aldým.
Dört tane falandý herhâlde.
Ben altý tane aldým.
Haiti'ye de hiçbir zaman gitmedim.
Çeviri: nazo82 Ýyi seyirler.
Nurse Jackie 3.
Sezon, 12.
Bölüm "Saðýrý, Körü, Tümörlüsü, Ýdrar Testi" Bundan bahsetmemelisiniz.
Nedenmiþ? Doðru ama.
Neyse, hava güneþliyse bir büyüteciniz olmasý yeterli.
Kolayca yangýn çýkarabilirsiniz.
Büyütece gerek yok.
Sonra gösterirsin.
Tümörler ne olacak peki? Her yerim tümör dolu.
Öyle tümörlerim var ki, inanamazsýn.
Her yerim dolu.
Bazen saklanýyorlar.
Oturun, Bay Digby.
Beþ dakika içinde doktoru görmeme izin vermezseniz ambulans çaðýracaðým ve derdimi baþka bir hastaneye anlatacaðým.
Telefonumu kullanmak ister misiniz? Hayýr mý? Oturun o zaman.
- Söyleyeceðim þey hoþuna gitmeyecek.
- Söyle bakalým.
Ýnsan Kaynaklarý, departmanýmdaki hemþirelerden zorunlu olarak idrar testi istedi.
Buna riayet etmeyenler iþten çýkartýlacak.
Bugün mü, yarýn mý? - Ne zaman? - Bugün.
Bil diye söylüyorum, bu benden çýkan bir þey deðil.
Direkt Ýnsan Kaynaklarý'ndan geldi.
Her hâlükârda emir üzerine iþeyecek deðilim.
- Selam.
- Slater.
- Bugün kaba iþememiz gerekiyormuþ.
- Ben de öyle duydum.
- Simitin yarýsýný ister misin? - Hayýr, sað ol.
Perhiz yapýyorum.
Hazýr olduðunuz zaman beni bulun.
Ofiste deðilsem þapeldeyimdir.
Heykellerim geri geliyor.
Hiçbir þey durduramaz artýk beni.
Patronlarý sen misin? Söyle þuna beni içeri alsýn! Sýra sende mi? Gördün mü bak? Nöbet geçiriyorum.
Kamera nerede? Nöbet geçirip öleceðim.
Avukatým da hastanenize dava açacak.
Kapatýlacaksýnýz.
Ama benim umurumda olmayacak çünkü zengin olacaðým.
Ölmüþ olacaksýn.
Ýdrar örnekleri.
Ýyi günler.
- Simitin yarýsýný isteseydi ne olacaktý? - Boku yiyecektim.
Ýdrar testinden paçayý sýyýrabilirim.
- Görmek ister misin? - Tabii.
B vitamini, çinko, zencefil ve aspirin.
Sekiz saat öncesinde alýyorum.
Çýkan deðerli karýþtýrýyor.
Biraz ot içmeyi seviyorum diye iþimi kaybedecek deðilim.
Öyle, haklýsýn.
Sývýlarý çakacaksýn.
Ýdrara çýkmaný hýzlýlaþtýrýyor ve sulu bir idrar örneði çýkarýyor.
- Sýrf ot için mi iþe yarýyor? - Evet.
Toksin testleri beter oluyor.
Sen de iç.
Hayýr, gerek yok.
Sigara içecek vaktim var mý? Ben böyle kan görmedim.
Ýç Savaþ'tan kalma þeylerin koleksiyonunu yapýyor.
Konfederasyon kýlýcýný temizlerken-- - Neyin yerine geçiyor bu kelime? - Ýneklerden bahsediyoruz, sapýklardan deðil.
- Hem inek hem de sapýk olabilirsin.
- Kýlýcýný cam silici ve bezle temizlerken dört parmaðý da tamamen gitti.
Aptal olan hastalara üzülüyorum doðrusu.
Çýktýðým adamdan bahsediyorum.
Yoðun bakýmda çalýþýyor.
- Çýtaný yükselt, Thor.
- Saat tam 7'de! Þapelde ön sýrada olacaksýnýz.
Bekliyorum.
Doðum günü/düðün pastam þahane olacak.
Deðil mi, Jackie? Pastayla Jackie ilgileniyor.
- Muhteþem olacak.
- Vay, önlük giymiþsin! Doðum günün için mi? Doðum günün kutlu olsun bu arada.
Teþekkür ederim, Zoey.
Ama hep birden söylemeyin.
Bugünüm baþtan sona keyifli geçsin istiyorum.
Koridorda, asansörde falan yakalayýp yavaþ yavaþ kutlayýn.
Herkes neden önlük giydiðimi öðrenmek için çýldýrdýðýna göre söyleyeyim: Hastalardan biri üzerime kusar diye.
Smokinim hazýr ve nazýr.
Bir smokin, iki kravat ve dört ayakkabý.
Slater nerede? Fikrini isteyecektim.
- Hasta kabulde.
- Yo, Slates! Kravat konusunda yardýmýný istiyorum.
Doðum günü çocuðu evleniyor.
Ona bir þey aldýnýz mý? Onu Cooper-Teper'e dönüþtürdüm.
Hediyem buydu.
Ben de pastayý aldýðýma göre hediyeyi dert etmez.
- Coop için para harcadýðýný söyleme.
- Ne? Doðum günlerini severim.
Pasta alma görevini sana veriyorum.
Ambulans bir dakika sonra burada.
Kazan patlamasý.
boru girmiþ.
Tamam, O'Hara'ya haber verin.
Ameliyat odasý hazýrlansýn.
Patlama sýrasýnda oradaymýþ.
Ýki geniþ yarasý mevcut.
Nefes alabiliyor.
Direkt ameliyata alýnmasý gerek.
Hiç þakasý yok.
Ciddiyim, direkt ameliyata alýn.
- Önce stabilize etmem gerekiyor.
- Lenny, býrak.
Ýçeri gireceðiz.
Bak bana.
Mum gibi düþün, tamam mý? O þekilde eriyip gidecek.
Morg için stabilize edersiniz o zaman.
Býrak da yukarý çýkarayým.
Eline yazýn.
Onun-- Eline yazýn.
Hadi Zoey, yukarý çýkarýn.
Biri daha geliyor.
Olay yerinde yerde sürünüyordu.
Nefes alabiliyor.
Kan basýncý 180/100.
Olay yerinde 5 mg.
Valium verildi.
- Kör sanýrým.
- Tamam.
Korkup kaçacak mýsýn? - Hayýr.
Ya sen? - Hayýr.
Demiþtim.
Korkmayýn, ben Jackie.
All Saints'desiniz þu an.
Bayým, beni duyabiliyor musunuz? Bayým? "Adým David Bonvino.
Saðýr ve körüm.
Acil bir durumda kardeþimi arayýn.
" Tamam, siz ilaçlarý halledin.
Ben ararým.
- Ýdrar testi.
- Git baþýmdan.
Kahretsin.
Ya ailesinden biriyse? - Hiç baþýma gelmemiþti.
- Halledersin, Boo.
- Alo? - Zoey? - Jackie? - Bizim Jackie mi? - Biz ilgileniyoruz.
- Durun.
Yavaþ gel.
Bir þey demeye çalýþýyor.
Burada saðýr ve kör bir adam var ve yanýndaki kartta "acil durumda kardeþimi arayýn" diye yazýyor.
- Aðabeyiniz var mý? - Derdini anlatamaz.
Eline yazýn.
Eline yazýn.
Derdini anlatamýyormuþ.
Eline yazacakmýþsýnýz.
Her þey düzelecek, dostum.
Midesine boru giren adamýn aðabeyiymiþ.
Eline yazacaðým.
- Eldiven vereyim mi? - Gerek yok.
"Bir þeyin yok.
" Tamam mý? "O iyi mi?" Evet diyeceðim.
"Evet.
" Tamam mý? Daha iyi bir cevabýnýz var mý? Evet, kardeþin iyi.
Ýnanmýyorum Fi, ne yaptýnýz? Yangýn çýkardýk.
Yakalandým.
Cevap ver þu telefonuna be! Olmaz.
Jackie.
Çok mu abartý? Ya ben ya o.
Birimizi seç.
Kusura bakma, Coop.
Mücadeleyi kazanmýþ olabilirsin ama savaþý ben kazanacaðým.
Ýzle ve gör.
Saðdýcým, sen alýnma.
- Bu bakýþý tanýyorum.
- Öyle mi? Öyle olsaydý bu düþünceni kendine saklaman gerektiðini de bilirdin.
Coop'u seçmeliydim sanýrým.
Of ya, bugün herkes beni bir rahat býraksa.
Saðýrý, körü, tümörlüsü, idrar testi.
- Bir nefes almam lazým anasýný satayým.
- Evet, belli.
Kevin arýyor.
- Açma.
- Ne? Neden korkuyorsun ki? Queens'de.
Telefonun içinden girip sihirli bir þekilde buraya geleceðini mi sanýyorsun? Eddie, karýþma sen.
Sokarým böyle iþe.
Sen korkmaya devam edebilirsin.
Ben kaçmaktan býktým.
Selam, Kev.
Senin için ne yapabilirim? Bir iyilik yapabilirsin.
Karýmý bulup ona sýçtýðýmýn telefonuna cevap vermesini söyle.
Tamam, bakayým nerede olduðunu bilen var mý.
- Her þey yolunda mý? - Beni dinle, Eddie.
Beni aradýktan sonra istediði gibi benden kaçabileceðini söylersin.
Ama hemen aramasý lazým þimdi.
Mutlaka söyle.
- Herkes iyi miymiþ? - Ara onu.
Haklýydýn, Coop'u seçmen gerekirdi.
Bugünün geleceðini biliyordum.
Evet, ben de öyle.
Ýdrar testinden kaçacaksan bana þimdi söylemeni istiyorum.
Hayýr, aslýnda kocamdan kaçýyorum ama beni düþündüðün için sað ol.
Koridorda koþmak yok! Öf be! Ayakkabýlarýn nerede? Benim keþ nerede? Daha açýk olsan? Vejetaryen olan? Jackie beþ numaraya yatýrdý onu.
- Beni dürtmeyi býrak! - Dur.
Rahat dur yoksa seni baðlarlar, tamam mý? Seruma baþlayalým da vücuduna biraz sývý girsin.
Valium da veriyoruz.
Daha iyi hissedeceksin, tamam mý? - Valium vermedin mi daha? - Hayýr.
Valium'u sen ver.
Ben Zofran'ý hazýrlayayým.
- Damar bulmak için bir saat uðraþtým.
- Ben de kaçtým.
Tamamen susuz kalmýþ.
Bütün gece kusmuþ.
Jambondan oldu, eroinden deðil.
- Eroinden deðil.
- Öyle mi? Monica 6 sene et yemedikten sonra - Hadi ya? - Kafayý bulmuþtum ve açlýktan ölüyordum.
Normalde imkânsýzdýr bu.
Birdenbire burnuma jambon kokusu geldi.
Ben de "Jambon! Açlýktan ölüyorum! Aný yaþa!" falan oldum.
Ben de Bay Aný Yaþa'yým.
Jackie'ye sorabilirsin.
Bir dakika.
Ne oldu? Her þey kontrol edildi, dýþarýda minibüs bekliyor.
Evine götüreceðiz.
Orada daha rahat eder.
Burada da gayet rahat görünüyor.
Ama bir sorunu yok ve yatak bize lazým.
Býrak da iþimi yapayým, tamam mý? Giyinmesine yardým etmemi ister misin? - Hayýr, ben hallediyorum.
- Peki.
Bonvino, boru giren adam.
Hayatta mý ölmüþ mü? Hayatta.
Yoðun bakýmda.
Bu O'Hara'nýn hastasýymýþ.
Lanet olsun.
Üstünü çýkarmasan iyi olur.
Ama dýþarýda minibüs bekliyor.
Çok pis sýçmýþým.
Bana yardým et lütfen.
Bir saat önce onu yoðun bakým ünitesine çýkarmam gerekiyordu.
Canýma okunacak.
Tomografiye girmesi ve gözlem altýna alýnmasý gerekiyordu.
- Üzgünüm.
- Üst katý aramam gerekiyor.
Tamam, sen ara.
Thor! - Çok hýzlý ol, tamam mý? - Ama saçýna yardýmcý olmak için ön kapýda Coop'un niþanlýsýyla buluþmam gerekiyor.
Yoðun bakýmdaki arkadaþýna söyle kardeþinin yanýna koysunlar.
Birlikte olsunlar.
Elinden geleni yap.
- Gelinin saçýyla ben ilgilenirim.
- Olmaz.
Git hadi.
- Ama-- - Git! Ama sen-- "Pastayý aldým, dýþarýdayým.
Yardýmýn gerek.
Zoey.
:)" Hiçbiri düðün pastasý satmýyordu.
Herkesin iþi gücü doðum günü pastasý olmuþ.
Beðeneceðine eminim.
Merak etme sen.
Gelin bu mu sence? Çok gergin görünüyor.
Tut þunu.
Ben bi' koþu el arabasý alýp geliyorum.
Hadi, gir içeri.
Gir içeri.
Hadi, tatlým.
Gir içeri.
Ýçeri gir.
Evet! Ne? Olamaz.
Olamaz, hayýr.
Tanrým.
"Ave Maria"ma iki dakika kaldý.
- El arabasý güzelmiþ.
- Üroloji bölümünden.
Beþ dakika sonra herkes iþinin baþýna.
Onda ne þeker vardýr þimdi.
- Acele et hadi.
- Pardon, geç kaldým.
- Gelin kaçtý galiba.
- Olamaz! Ne büyük kabalýk.
- Aptal gibi görünüyorum.
- Hayýr, hiç de deðil.
Herkes bir arada þapel tekrar þapele döndü.
Senin sayende oldu.
Sen baþardýn.
Akalitus'un ne kadar mutlu olduðuna baksana.
Kolay bir þey deðil bu.
Embesil gibi hissediyorum.
- At arabasý bile tuttun bana.
- Tam at arabasý deðil.
Kimse benimle evlenmek istemeyecek.
Yok öyle bir þey.
Heykellerim için teþekkür ediyorum, Doktor Cooper.
Salakça gelebilir ama Daha erken, Zoey.
Sað ol yine de.
Hayýr, doðum günün için.
Hepimizden.
# Mutlu yýllar sana # # Mutlu yýllar sana # # Mutlu yýllar Sevgili Doktor Cooper # - Buradaki iþim bitti.
- Gidelim hadi.
# Mutlu yýllar sana # Nice senelere.
Talihsizlik, Coop.
Umduðum gibi sonuçlanmadý.
Hep öyle olur zaten.
- Bas pedala.
- Tamam.
Coop! Beni bekle.
Kay biraz.
"Evlendik" Biri bakabilir mi þuna lütfen? Acele etme.
Zamaný geldi.
Bana söylemek istediðin bir þey var mý? Hayýr.
Yüzünün hâlini gördün.
Onun için üzülmen gerekirdi.
Üzülüyorum zaten.
Çok üzülüyorum hem de.
Kalbim onunla birlikte.
Öyle görünmüyor ama.
Zoey, temiz çýkacaðýmý bildiðim bir idrar örneði verdim.
Býrak da tadýný çýkarayým, tamam mý? Bay Peyton, hoþ geldiniz! - Sefalar getirdiniz.
- Zoey'di, deðil mi? Tam üstüne bastýnýz.
Sam, seni Jackie'nin kocasýyla tanýþtýrayým.
- Bay Peyton.
- Memnun oldum.
Willkommen.
Bienvenue.
All Saints'e hoþ geldiniz.
Siz de kýzlarý olmalýsýnýz.
Acelemiz var da.
Jackie buralarda mý? Evet.
Gidip Bayan Peyton'ý bulayým.
- Ýzin verir misin? - Jacks! Ýþim var.
- Kevin hasta kabul bölümünde.
- Kahretsin.
Kýzlarý da getirmiþ.
- Mutlusundur umarým.
- Deðilim.
Ne yapacaðým? Ne yapacaðýmý söyle.
Kýzlarýn çok güzel! Tamam, özel konuþtuðunuzu görebiliyorum.
Ama çok feci çiþim var.
Kusura bakmayýn.
Sakin ol.
Her þey yoluna girecek.
Uzun boylu olan kýzý.
Kadýn 100 yaþýnda.
Pardon, torunu.
Torununun torunu.
- Daha iyi oldu, sað ol.
- Baþýnýz sað olsun.
Pekâlâ.
Kýzlarý alýp, senden haber gelene kadar röntgenler ve þekerlerle oyalarým.
Jackie? Bir insan nasýl bu yaþa kadar gelebilir? Eczacýlarla sikiþmezse mesela! O kadar basit deðil.
Ne yapýyorum ben ya? Biraz önce idrar örneði verdim.
Nasýl sonlanacaðýný ikimiz de biliyoruz.
Kevin dýþarýda, kafasýnda bin tane ithamla bekliyor.
Pek çoðu da doðru tabii.
- Ne oldu? - Kadýn ölmüþ ve ben onu kýskanýyorum.
Ne boktan iþtir bu? Ne olur içimi karartma.
Hadi.
Konuþ da kurtul.
Merhabalar.
Grace ve Fiona Peyton'a bakmýþtým.
Ama göremiyorum.
Ne güzel sürpriz bu böyle.
Doktor O'Hara size etrafý gezdirsin.
Babanýzla biraz konuþacaðýz, tamam mý? Yaptýðým þeyi öðrendiðinde pek sevinmeyeceksin bence.
- Eminim sevinirim.
- Eminim sevinmeyeceksin.
- Ýþiniz uzun sürecek mi? - Siz yine de kitaplarýnýzý yanýnýza alýn.
- Sað ol.
- Önemli deðil.
Kitaplarýnýzý da getirin tabii.
Ama kesinlikle ödev yapmak yasak.
Gelin bakalým.
Gidip kýrýk þeylere bakalým.
Ciddi ciddi kýzlarý mý getirdin? Bunu içimden atmam lazým, Jackie.
Kýzlar yan odada dururken bunu evde yapmak istemedim.
Tamam mý? Tunie de iþteydi.
Ne yapsaydým? Sen babasýn.
Kendini tutman gerekirdi.
Gel benimle.
- Düðün pastasýndan çok kaldý.
- Dolu var.
Hayýr, sað olun.
Bunu bayýlarak yapmýyorum, tamam mý? Hayatta yaptýðým en zor þey bu.
Yüzüme bakacak mýsýn? Biri ilaca baþlar, diðeri yangýn çýkarýr.
Neden bahsettiðini anlamýyorum.
Aramýzdakiler onlarý mahvediyor.
Katýlmýyorum.
Ýnsan Kaynaklarý Kilisede evlendik.
Ýki küçük kýzýmýz oldu.
Kâðýt üzerinde deðil her þey.
- Of, söyle gitsin iþte.
- Deniyorum.
Haftalardýr çabalýyorum.
Buradayým iþte.
Karþýndayým, tamam mý? Ne bok söyleyeceksen söyle.
Evliliðinden öylece uzaklaþýp iþler kötüye gitti diye biriyle sikiþtikten sonra evliliðin kurtarýlmasýný beklemek saçma.
- Kevin - Dur da söyleyeyim.
Seni aldattým.
Her þey çok kötü gidiyordu.
Çok umutsuzdum.
Ayný odanýn içinde bile çok yalnýz hissediyordum.
Ben de Ne yapacaðýmý bilmiyorum.
Her þeyi batýrdým.
Bitti.
Bir daha asla olmayacak.
Bana inanmalýsýn, Jackie.
- Ýnan bana.
- Ben ne diyeyim bilmiyorum.
Bilmiyorum.
"Seni seviyorum"? "Seni affediyorum"? Böyle bir þey diyemez misin? Eþyalarýný topla.
Sikerim Ýnsan Kaynaklarý'ný.
Çeviri: nazo82
Previous EpisodeNext Episode